Bedelli askerlik, Türkiye'deki askerlik yükümlülüğünü yerine getirmek isteyenlerin son yıllarda sıkça başvurduğu bir yöntem oldu. Ancak, bedelli askerlik yapanların kıdem tazminatı alma hakları konusunda kafa karışıklığı yaşanıyor. Bununla ilgili önemli bir gelişme yaşandı; geçtiğimiz günlerde bir istinaf mahkemesi, bedelli askerlik yapan bir askerin kıdem tazminatı hakkı olduğunu belirten emsal bir karar aldı. Bu karar, bedelli askerlik yapanların hakları açısından büyük bir anlam taşıyor.
Bedelli askerlik, özellikle son yıllarda Türkiye'de yoğun bir şekilde tercih edilen bir seçenek haline geldi. Ancak, birçok asker ve aileleri, bu süreçte kıdem tazminatı gibi sosyal haklar konusunda belirsizlik yaşıyor. Bedelli askerlik, zorunlu askerlik hizmetinin belirli bir bedel karşılığında kısa sürede tamamlanması anlamına gelir. Dolayısıyla, bu süreç içerisinde herhangi bir işte çalışan bedelli asker askerinin hakları da gündeme gelmektedir.
Kıdem tazminatı, çalışanın işten ayrılması durumunda, belirli koşullar altında işveren tarafından ödenmesi gereken bir ödemedir. 1475 sayılı İş Kanunu'na göre, çalışanın en az bir yıl süreyle o işte çalışmış olması gereklidir. Genellikle, bedelli askerlik yapanlar, askerlik süresi boyunca işten ayrılmak zorunda kalabiliyor. Ancak, bu kişilerin işteki süreklilikleri ve kıdem tazminatı alıp almadıkları konusu netleşmemişti. İşte bu noktada, istinaf mahkemesi tarafından verilen son karar, önemli bir içtihat oluşturdu.
İstinaf mahkemesi, geçtiğimiz günlerde bir dava sonucunda, bedelli askerlik yapmış olan bir kişinin kıdem tazminatını alma hakkına sahip olduğuna hükmetti. Mahkeme, söz konusu kişinin bedelli askerlik döneminde işyerinde çalışan bir çalışan olarak görülebileceğini ve dolayısıyla, çalışma süresinin kesintiye uğramadığını vurguladı. Bu karar, bedelli askerlik yapan diğer bireyler için de aynı hakların geçerli olduğu anlamına geliyor. Böylece, bedelli askerlik sürecinde çalışmaya devam edenler, kıdem tazminatı alma hakkını kaybetmeden, askerlik hizmetlerini tamamlayabilirler.
Ayrıca, mahkeme kararında, bedelli askerlik yapılan sürelerin, işyerinde geçirilen zamanla birlikte kıdem tazminat hesaplamasında birtakım avantajlar getirebileceği de ifade edildi. Bu durum, özellikle uzun süreli çalışma süreçlerine sahip işçilerin, bedelli askerlik yapmaları durumunda bile işverenleriyle olan haklarının devam edeceği anlamını taşımaktadır. Sonuç olarak, bedelli askerlik yapan bireyler, hem askerlik hizmetlerini yerine getirip hem de kıdem tazminatı gibi sosyal haklarını elde etme konusundaki belirsizlikleri ortadan kaldırmış oldu.
Sonuç olarak, bedelli askerlik yapanların kıdem tazminatı alabileceği hususu, hem bireysel hem de toplumsal anlamda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu karar, hem bedelli askerlik uygulamalarına dair hukukun nasıl gelişeceğine dair bir ışık tutuyor hem de askerliğini bu yöntemle gerçekleştiren bireylerin haklarını koruma adına bir teminat sağlıyor. Her ne kadar bu tür hukuki süreçler her birey için değişkenlik gösterebilse de, emsal kararların oluşturduğu oluşturduğu hukuki zemin, bu konuda bir farkındalık yaratması açısından oldukça önemli bir gelişme.