İran'da kadın cinayetleri, her geçen gün artan bir sorun olarak gündemdeki yerini korurken, bir kadının hayatı ve eylemleri, toplumda büyük bir tartışma yarattı. "Kara Dul" veya gerçek adıyla Fatemeh, 11 eşini arka arkaya öldürdüğü iddialarıyla kamuoyunun dikkatini çekti. Gerekçesi ise, "korku ve kontrol" duygusu. Onun hikayesi, sadece bir kadın cinayetleri hikayesi olmanın ötesine geçerek, sosyal, kültürel ve psikolojik birçok boyutu barındırıyor.
Fatemeh, genç yaşta birkaç başarısız evlilik deneyimi sonrası, yaşamında bir dönüm noktası yaşadı. İlk eşiyle yaşadığı şiddetli geçimsizlik ve duygusal sömürü, onu ruhsal olarak derinden etkiledi. İlk eşinin yarattığı psikolojik travmalar, ondan sonraki evliliklerde de izlenmeye devam etti. Her yeni evliliğinde, geçmişte yaşadığı acıların ve kaygıların tekrarlandığını hisseden Fatemeh, bu da onu her eşinde aynı çıkarımlara ulaşmaya itti. Eşlerinin onu kaybetme korkusuyla başa çıkamayacaklarını düşündü ve bu düşünce onu istediklerini elde etmek için tehlikeli bir yola sürükledi.
İlk eşine kendisini bağlı hissetmekten mutlu olan genç kadın, zamanla ilişkisindeki dengesizliklerin ve zorbalıkların artmasıyla bu bağlılığın bir zincir olduğunu anlamaya başladı. Evliliği iptal etme kararı, onun için bir kurtuluş değil; aksine yeni başlangıçların getireceği korkularla dolu bir yolculuk oldu. Üçüncü evliliğini gerçekleştirdiğinde, ondan önceki evliliklerden aldığı dersle birlikte, "artık güç benim elimde olacak" düşüncesine kapıldı. Bu düşünce, onun evliliklerinin karanlık tarafını oluşturdu.
Fatemeh, her yeni eşine karşı duyduğu endişe ve korkuyla başa çıkmak adına aşırı bir kontrol arzusu geliştirdi. Onların ona ihanet edeceğinden korkarak, bu kişileri etkisiz hale getirme yolunu seçti. İlk cinayeti, eşiyle gerçekleştirdiği bir tartışmanın ardından meydana geldi. Eşinin, "seni terk ederim" tehditleri, Fatemeh'in içindeki karanlığı dışarıya ortaya koymasına neden oldu ve onu günahkar bir sona doğru zorladı. Olayın ardından, kendini savunmak adına cinayeti "zorunlu" olarak gördü.
İlerleyen süreçte, benzer durumlarla karşılaştığında tekrar katliama yöneldi. Her bir cinayet, onun kontrol ihtiyacını biraz daha derinlemesine besledi. Fatemeh, kendisini sürekli tehdit altında hissederek yeni bir evlilik kurma gereksinimi duydu ve bu döngü devam etti. Kaygılarından kaçmanın ve bunları çözmenin yolunu, başka hayatlar alarak çözmeye çalıştı. Sürekli yargılayıcı bir gözle bakarak yaşadığı ilişkilerde, kendi hayatının kurbanı olmamak için, kendince bir yol seçti: Eşlerini öldürmek.
Olayın farkına varan İran polisi, Fatemeh'in faaliyetlerini izlemeye aldı. İlk etapta, eşi öldüğünde "kaza" olarak nitelendirilen birçok durumu araştıran güvenlik güçleri, zamanla bu durumun ardındaki gerçeği anlama fırsatı buldular. Fatemeh'in hikayesi, bu cinayetlerin ardındaki motivasyonları ve toplumun ona nasıl bir tepki verdiğini gözler önüne serdi. Araştırmalar sonucunda, Fatemeh'in dikkat çeken bir hal almasıyla tüm halk, onun cinayetleri hakkında birçok spekülasyon yapmaya başladı.
Bir kadın olarak Fatemeh'in karşılaştığı sosyal baskılar ve evliliklerinde yaşadığı travmalar, onun bu eylemleri gerçekleştirmesine zemin hazırladı. Bu hikaye, sadece bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda kadınların toplum içerisindeki hakları, cinsiyet eşitsizliği ve suçluluk duygularının nasıl bir yıkım yaratabileceğinin bir örneğidir.
Sonuç olarak, Kara Dul Fatemeh’in hikayesi, İran ve global ölçekte dikkate alınması gereken önemli bir mevzuda, kadın potansiyelinin ve cinsiyet eşitliğinin arka planında bulunan karmaşık ilişkilere ışık tutmaktadır. Fatemeh’in yaşadığı travmalar ve bunun yol açtığı eylemler, her kadının sesinin ve haklarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İlerleyecek olan süreçte, bu tür travmatik durumların önüne geçebilmek adına toplumsal farkındalığın artırılması, eğitim ve destek programlarının yaygınlaştırılması gerekmektedir.